45 yıldır yaşayan “gösteri şarkısı” Leve Palestina (Yaşa Filistin), 75 yıldır azalmayan ve 7/10/2023 tarihinden itibaren Gazze’de yine azan siyonist saldırganlıkla birlikte, tüm dünya ile beraber Türkiye’de önceleri hiç olmadığı kadar yaygınlaştı.
Kofia grubunun kurucusu, besteci ve söz yazarı George Totari, öyküsünü kendi ağzından ilk olarak 2022 Ocak ayında birinci gösterimi yapılan Kofia: A Revolution Through Music (Müzik Yoluyla Bir Devrim) belgesel filminde, son Gazze saldırısının başladığı 2023 Ekim ayında Palestinian Music in Exile: Voices of Resistance (Sürgündeki Filistin Müziği: Direnişin Sesleri) adlı kitabını da yayınlayan yazar ve yapımcı Louis Brehony’ye anlatmış:
1946 yılında yani Nekbe’den[2] 2 yıl önce, Hz. İsa’nın memleketi olarak bilinen, Hristiyanlık anlamındaki Nasranîlik adının kaynağı olan Nasıra şehrinde doğan Filistinli George Totari, büyük işgalle sonuçlanan savaşın yaşandığı 1967 yılında İsveç’e yerleşir. Kendi deyişiyle “İsveç’te dilin ve binaların yanı sıra, politik hava da farklıdır. İsveç, İsrail’den bile daha siyonisttir ve Filistinliler burada tanınmamaktadır.”
Yurdundayken kilisede, dost meclislerinde ve düğünlerde müzik yapan George Totari İsveç’te Filistin mücadelesinin sesini duyurmak için, hem sürgündeki Filistinlilerin hem de anti-emperyalist duyarlılığa sahip İsveçli müzisyenlerin üyesi olduğu, adını direnişin simgesi olan Filistin kefiyesinin telaffuzu kufiyadan alan Kofia grubunu kurar. Grup, İsveççe ve Arapça şarkılar içeren Palestina Mitt Land / فلسطين بلدي (Ülkem Filistin) adlı ilk albümünü 1976 yılında çıkarır. Daha ilk parçası olan Eld/نار (Ateş) ile “Gericilere, siyonistlere, emperyalistlere ateş!” diyerek başlayan müzikleri, şiddet yanlısı olduğu eleştirilerine maruz kalmakla beraber sol çevrelerin ilgisine mazhar olur. [3]
Bu yazının konusu olan şarkı, 1979 yılında çıkan Mitt Hemlands Jord / أرض بلادي (Yurdumun Toprağı) adlı 2. albümlerinin İsveç dilindeki son parçası Demonstrationssången (Gösteri Şarkısı) ise dillere dolanan “Leve Palestina, krossa sionismen” (Yaşasın Filistin, kahrolsun siyonizm) nakaratıyla ve coşkusuyla günümüze dek gösterilerin gözdesi olmayı sürdürür. Son yıllarda Batı Avrupa’da “sosyal demokrat” politikacıların siyonizm karşıtlığını “antisemitizm” ile ithamlarına paralel şekilde, 2019 yılının 1 Mayıs’ında İsveç’in Malmö kentinde göstericilerin bu şarkıyı söylemeleri üzerine o dönemki başbakan ve İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi (SAP) başkanı Stefan Lofven kendi partisine üye göstericileri bile antisemit olarak suçlayıp şarkının yasaklanmasını ister. Ama İsveçli göstericilerin sivil itaatsizliği bunun önüne geçer.
1 hafta önce (1/1/2024) Galata Köprüsü’ndeki Filistin'e Destek yürüyüşünde açılan 2 pankart. Sağdakinde, yazının konusu olan şarkının nakaratının sözleri yazıyor. |
Leve Palestina’nın 2023 yılı son çeyreğinde viral olması ve çeşitli dillerde farklı versiyonlarının üretildiği malumumuz. Ancak bu yazıyı yazma saiklerimden ilki, sözlerinde “Sosyalizm ile inşa edeceğiz ülkemizi” yer alan bu şarkının Türkiye’de daha önce bu şarkıyı şimdiye dek sahiplenenlere yakınlığı ve haliyle şarkıyla tanışıklığı olmayanlarca benimsenip paylaşılır hale gelmesi. [4]
Şarkıdaki “sosyalizm”, kendi suni gündemlerini öncelemekten çevresine kör olanların yerine başkasının derdiyle hemhal olabilenlerin sosyal dayanışmasını ve toplumculuğu ifade ediyor evvela belki de. Salt iktidara muhaliflikten ötürü “İslamcı” gördüğü her şeye duyarsız ve içlerinde, seçim yenilgileri sonucunda bile halkına küsüp ülkesinden ayrılmak isteyebilenlerin de bulunduğu kimselerin, ithal “Önce Hamas saldırdı, Filistinliler aşırılık ve terörizm yanlısı” söyleminden yerli -ama yersiz- “Geçmişte arkamızdan vurdular, topraklarını sattılar” safsatalarına dek sığındığı bahaneler, Filistinlilerin yurdu işgalciye bırakmayan ölümüne direnişçilikleri gerçeğine çarparak tuzla buz olurken, milyonlar bu şarkının sözleriyle onları desteklemeyi sürdürüyor:
och vi ska befria vårt land från imperialismen [5]
(ve biz kurtaracağız ülkemizi emperyalizmden)