17 Nisan 2024 Çarşamba

Avrupa Nere? Türkiye Nere?

vecteezy.com/vector-art/3087855-outline-simple-map-of-europe









Turkey is NOT Europe!
Sosyal medyada Avrupa haritası içerikli bir paylaşıma ezkaza Türkiye dahil edilmişse muhakkak karşılaşırız üstteki yorumla. Yorumu yazan kişi büyük ihtimalle Avrupa üstünlükçü biridir ve Türkiye'yi dışlamak amacıyla yazmıştır bunu, fakat haklıdır.
Türkiye Avrupa'da değil!

Avrupa bir kıta olarak farz edildiğinden, öncelikle belirli bir coğrafi kıta tanımımız olmalı. Kıtaları, birbirinden okyanuslarla ayrılan çok büyük kara parçaları diye tanımlarsak yeryüzünde 4 kıta var diyebiliriz:
Afro-Avrasya, Amerika, Antarktika, Avustralya.
Süveyş ve Panama kıstaklarının da sırasıyla Afro-Avrasya ve Amerika üstkıtalarını belirgin şekilde 2 çok büyük parçaya ayırdığını kabul edersek toplamda 6 kıta olur:
Afrika, Avrasya, Kuzey Amerika, Güney Amerika, Antarktika, Avustralya ya da geriye kalan kara parçalarını da içeren şekliyle Okyanusya.

Her durumda, Asya'dan belirgin bir şekilde ayrılan bir Avrupa kıtasından söz edemeyiz. Coğrafi olarak Avrupa ancak, Avrasya'nın kalanından Himalayalar ve Hindukuş dağlarıyla ayrılan Hint altkıtası gibi bir altkıta olabilir. O halde Avrupa'nın ayrı bir ada sahip olmasının nedeni coğrafi değil, kültürel[1] ve siyasidir.

upload.wikimedia.org/wikipedia/commons/0/08/United_Nations_geographical_subregions.png

Belirgin bir Avrupa-Asya ayrımı ancak, BM'nin Bölgeler (Geographic Regions) tanımına göre hazırlanmış yukarıdaki haritada görüldüğü gibi ülkelerin siyasi sınırları üzerinden tanımlanabilir. Buna göre, örneğin Rusya bütünüyle bir Doğu Avrupa ülkesidir; ve merkezi Vladivostok kenti olan, Doğu Asya'daki Kore ile Çin'e komşu Primorski Krayı, hatta Bering Boğazı'nın ortasındaki Büyük Diomede Adası bile Rusya'ya ait olduğu için Avrupa'dadır. Türkiye ise bütünüyle bir Batı Asya ülkesidir; yani Edirne İli de, Gökçeada da Asya toprağıdır.

Boğaz köprülerinin çıkışlarındaki levhalardan biridir
Kapıkule, İpsala gibi sınır kapılarında olsa yeridir

Gerileyen Batı'nın ahlaki çürümesinin, özellikle Batılı devletlerin Gazze katliamlarına karşı tavrıyla tescillendiği bir dönemde [2] Avrupa'da sayılmadığımıza değil, kaçınılmaz çöküşü yaşayacak Batılıların haline üzülebiliriz ancak. O çöküşün parçası olmadan kendimizi Avrupa adı taşıyan her şeyden kurtarabilir, kıvançla (Orta) Doğulu ve Asyalı olduğumuzu ilan edebiliriz.

Aslında ilk adım 2013'tegörece önemsiz olan Eurovision'dan çekilerek atıldı. Kimliği gizli, kalemi sivri müzik yazarı @fatmagulunyengesi'nin dediği gibi, "Eurovision piyesinden" çekilmek şimdiye kadarki en iyi icraatlerdendi. İstikbalde daha da ses getirecek adım, spor takımlarımızın Avrupa şampiyonalarından ayrılması ve sporcularımızın Avrupa turnuvalarına katılmaması olacaktır. Nihayetinde ait olduğu Bölgesi ile uyumlu bir Türkiye'nin yönetimi, Avrupa Konseyi ve AGİT gibi tüm yapılardan uzaklaşacak, AB başvurusunu geri çekecektir.

5/3/1995

Son olarak
Anadolu/Rumeli Hisarı, 
Anadolu/Rumeli Kavağı, Anadolu/Rumeli Feneri gibi yer adlarından da anlaşılacağı üzere Boğazların Anadolu Yakasının karşısına Rumeli Yakası denir. Rüya sanılan Avrupalılık hezeyanı yıllarında kullanımı yaygınlaşmış Avrupa Yakası adı hatalıdır ve terk edilecektir.

17 Mart 2024 Pazar

Nevruz Coğrafyasından Şarkılar

Nevruz malumunuz: - İran ve Afganistan'da kullanılan takvimde yeni yılın ilk günü de olan - bahar ekinoksuna denk gelen günde baharın gelişini kutlama bayramı. Bunu bir mantık önermesi kabul edersek tersi de doğru: Baharı karşılama niyetinin tamamen dışında yapılan kutlamalar Nevruz değildir.

Nev-Ruz Farsçada yeni-gün anlamındadır ve Farsça konuşulan memleketlerden ötesini içeren daha geniş bir Nevruz Coğrafyasında, bu sözcüğün farklı telaffuz ve imlalarıyla adlandırılır.
Peki hangi şarkılarla kutlanır 
Nevruz? buna dair, biri YouTube biri Spotify'da olan ve farklı parçalar da içeren iki liste hazırladım. Bu yazımda ise öne çıkarmak istediğim ve üzerlerine iki kelam edebileceğim şarkıları tanıtacağım.


19 Şubat 2024 Pazartesi

İran'da Türk nüfus oranı

"(85 milyon nüfuslu) İran'da 45 milyon Türk yaşıyor" (!) "İran'ın yarıdan çoğu Türk"

Biraz abartarak aktardığım bu sözlere İranlı Türkler söz konusu olduğunda sıkça rastlıyorum. İran'ın farklı yerlerine çok kez giden biri olarak böyle bir oranın gerçek olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim. Fakat nüfus ve oran deyince asıl olan gözlem değil sayısal veri. O halde kabaca bir istatistik sunayım:

Bu kaynaktan aldığım görsele Türklerin yoğun yaşadığı illerin (ostân) adını yazdım

Alttaki tabloyu hazırlarken resmî İran İstatistik Merkezi'nin yayınladığı son nüfus sayım verilerinden istifade ettim. Veriler 2016 yılından, ama bizim için öncelikli olan sayı değil oran olduğundan sayım tarihi çok önemli değil. Tabii İran'da nüfus sayımında etnik kimlikler sorulmuyor. O halde il bazında Türk oranı için yaklaşık değerler belirlemek gerekiyor.

Azerbaycan yöresindeki iller için tamamı Türk diyebiliriz. Sadece Batı Azerbaycan ili için, sınırları içinde çok sayıda Kürt yaşıyor olsa da diğer illerde yaptığım gibi Türklere iltimas geçen bir yaklaşımla dörtte üç oranı veriyorum.

Yine Azerbaycan Türklerinin yerlisi olarak yaşadığı Kazvin ve Hemedan gibi iller, İran'ın merkezî bölgesinde yer aldığından karma bir nüfusa sahip. Merkezî bölgedeki diğer illerde de İran genelinden yoğun göç almış şehirler bulunuyor. Beni bu incelemeye yönelten iddiayı dikkate alarak bu merkezî iller için yarısı Türk diyorum. Özellikle İran nüfusunun beşte birini barındıran Tahran ili ve Kerec merkezli Elburz ili için verdiğim bu oran, İranlı Türklerin sayısı için yaptığım en büyük kıyaklardan.

Şiraz merkezli Fars ili ve komşu illerde İran'ın Yörükleri diyebileceğim Kaşkay Türkleri yaşar. O bölgenin genel nüfusuna oranla azınlık sayılırlar ama komşu illerdeki Kaşkay nüfusunu da içerecek şekilde verdiğim oran, Fars ilinin yarısı oluyor.

Arazisinin büyük kısmı Türkmensahra olarak bilinen Gülistan ilinin tamamı için Türkmen diyebilirim. Türkmen ile Horasan Türkü [1], Fars ve Kürt (Kurmanc) nüfusun yakın oranlarda yaşadığı Kuzey Horasan ilinin nüfusunun da yarısını Türk sayıyorum.

Yukarıdakiler dışındaki iller için Türk nüfus oranını onda bir olarak yazıyorum.
(Bu illerin çoğu için bu oran yüksek.)

İranlı Türklerin Yaşadığı İllerNüfus (2016)Oran (maks.)Oranlı Nüfus
Azerbaycan TürkleriBatı Azerbaycan326521975%2448914
Doğu Azerbaycan3909652100%3909652
Erdebil1270420100%1270420
Zencan1057461100%1057461
Merkezî bölgeKazvin127376150%636881
Elburz271240050%1356200
Tahran1326763750%6633819
Kum129228350%646142
Merkezî (Erâk)142947550%714738
Hemedan173823450%869117
KaşkaylarFars485127450%2425637
Türkmenler ve Horasan TürkleriGülistan1868819100%1868819
Kuzey Horasan86309250%431546
Diğer İller4112654310%4112654
Toplam7992627036%28382000

Son satırdaki %36 oranı, varsayımlarım sonucu yaklaşık 28 milyon çıkan Türk nüfusun toplam İran nüfusuna (yaklaşık 80 milyon) bölümünden çıkan değer. Tüm iltimaslarıma rağmen çıkan oran %40 bile etmiyor. Bugünkü (2024 yılı) toplam nüfusun 90 milyon olduğunu farz etsek dahi İranlı Türklerin nüfusu bu orana göre yaklaşık 32 milyon eder.

Şahsi kanaatime göre İran'da Türk oranı - sadece anne ya da baba tarafı Türk olan azımsanmayacak bir şehirli nüfusu da dahil edersem - gerçekte ancak üçte bir kadar. İran nüfusunun 90 milyon olması halinde bile bu, en fazla 30 milyonluk bir Türk nüfusa denk gelir.

7 Ocak 2024 Pazar

LEVE 🇵🇸 (Yaşa)

45 yıldır yaşayan “gösteri şarkısı” Leve Palestina (Yaşa Filistin), 75 yıldır azalmayan ve 7/10/2023 tarihinden itibaren Gazze’de yine azan siyonist saldırganlıkla birlikte, tüm dünya ile beraber Türkiye’de önceleri hiç olmadığı kadar yaygınlaştı.


Blogumdaki ilk yazıma başlarken, dünyadan müzikler ile ilgilenmeye başladığım yıllarda benim Leve Palestina şarkısını ve onu var eden Kofia grubunu tanımama vesile olan
evrenselmuzik blogunu oluşturan ekibe teşekkürlerimi sunayım. Artık aktif olmayan bu blog, dijital müzik platformlarının olmadığı zamanlarda Türkiye’de dünya müzikleriyle tanışmamızı sağlayan sitelerden biriydi. Leve Palestina şarkısından da, 15 yıl önce İsrail’in 1. Gazze saldırısının[1] ardından Filistin mücadelesinin yine gündem olduğu zamanlarda, o blogun tanıttığı Kofia grubunun albümleri sayesinde haberdar olmuştum. 3 ay önce başlayan saldırının ardından müzik içerikli ilk sosyal medya paylaşımım da bu şarkı oldu. Aradan çok zaman geçmeden şarkının sosyal medyada viral oluşuna, Filistin’e destek amaçlı paylaşımların çoğunda bu şarkının arka fona yerleştiğine tanık olduk.

Kofia grubunun kurucusu, besteci ve söz yazarı George Totari, öyküsünü kendi ağzından ilk olarak 2022 Ocak ayında birinci gösterimi yapılan Kofia: A Revolution Through Music (Müzik Yoluyla Bir Devrim) belgesel filminde, son Gazze saldırısının başladığı 2023 Ekim ayında Palestinian Music in Exile: Voices of Resistance (Sürgündeki Filistin Müziği: Direnişin Sesleri) adlı kitabını da yayınlayan yazar ve yapımcı Louis Brehony’ye anlatmış:

1946 yılında yani Nekbe’den[2] 2 yıl önce, Hz. İsa’nın memleketi olarak bilinen, Hristiyanlık anlamındaki Nasranîlik adının kaynağı olan Nasıra şehrinde doğan Filistinli George Totari, büyük işgalle sonuçlanan savaşın yaşandığı 1967 yılında İsveç’e yerleşir. Kendi deyişiyle “İsveç’te dilin ve binaların yanı sıra, politik hava da farklıdır. İsveç, İsrail’den bile daha siyonisttir ve Filistinliler burada tanınmamaktadır.”

Yurdundayken kilisede, dost meclislerinde ve düğünlerde müzik yapan George Totari İsveç’te Filistin mücadelesinin sesini duyurmak için, hem sürgündeki Filistinlilerin hem de anti-emperyalist duyarlılığa sahip İsveçli müzisyenlerin üyesi olduğu, adını direnişin simgesi olan Filistin kefiyesinin telaffuzu kufiyadan alan Kofia grubunu kurar. Grup, İsveççe ve Arapça şarkılar içeren Palestina Mitt Land / فلسطين بلدي (Ülkem Filistin) adlı ilk albümünü 1976 yılında çıkarır. Daha ilk parçası olan Eld/نار (Ateş) ile “Gericilere, siyonistlere, emperyalistlere ateş!” diyerek başlayan müzikleri, şiddet yanlısı olduğu eleştirilerine maruz kalmakla beraber sol çevrelerin ilgisine mazhar olur. [3]

Bu yazının konusu olan şarkı, 1979 yılında çıkan Mitt Hemlands Jord / أرض بلادي (Yurdumun Toprağı) adlı 2. albümlerinin İsveç dilindeki son parçası Demonstrationssången (Gösteri Şarkısı) ise dillere dolanan “Leve Palestina, krossa sionismen” (Yaşasın Filistin, kahrolsun siyonizm) nakaratıyla ve coşkusuyla günümüze dek gösterilerin gözdesi olmayı sürdürür. Son yıllarda Batı Avrupa’da “sosyal demokrat” politikacıların siyonizm karşıtlığını “antisemitizm” ile ithamlarına paralel şekilde, 2019 yılının 1 Mayıs’ında İsveç’in Malmö kentinde göstericilerin bu şarkıyı söylemeleri üzerine o dönemki başbakan ve İsveç Sosyal Demokrat İşçi Partisi (SAP) başkanı Stefan Lofven kendi partisine üye göstericileri bile antisemit olarak suçlayıp şarkının yasaklanmasını ister. Ama İsveçli göstericilerin sivil itaatsizliği bunun önüne geçer.

1 hafta önce (1/1/2024) Galata Köprüsü’ndeki Filistin'e Destek yürüyüşünde açılan 2 pankart. Sağdakinde, yazının konusu olan şarkının nakaratının sözleri yazıyor.
Yürüyüşü düzenleyenler, ertesi günü sosyal medya paylaşımlarına bu şarkıyı yerleştirmiş olsalar da, yürüyüş sırasında bunun yerine 6 yıl önce Grup Yürüyüş'ün çıkardığı, ezgisi aynı olup sözleri Arapça yazılmış ve düzenlenmiş Âşet (Yaşasın) Filistin şarkısını dinletmişlerdi.















Leve Palestina’nın 2023 yılı son çeyreğinde viral olması ve çeşitli dillerde farklı versiyonlarının üretildiği malumumuz. Ancak bu yazıyı yazma saiklerimden ilki, sözlerinde “Sosyalizm ile inşa edeceğiz ülkemizi” yer alan bu şarkının Türkiye’de daha önce bu şarkıyı şimdiye dek sahiplenenlere yakınlığı ve haliyle şarkıyla tanışıklığı olmayanlarca benimsenip paylaşılır hale gelmesi. [4]

Geleneksel anlamıyla solculuğa tövbeli bir “sol” kitlenin şarkıya olduğu gibi Filistin mücadelesine kayıtsızlığı benim için bir diğer saik. (Sanırım Batı’daki muadillerine uyup "antisemitizm" diye kınamaları da olasıdır.) Halbuki şarkıdaki coşkulu sesine kapıldığımız solist Carina Olsson’un, Louis Brehony’nin Kofia filminde dediği gibi "Bireysel hayatlarına takılmış kitlelere dünyadaki toplumsal mücadelelerin sesini duyurmak özellikle günümüzde daha önemli."

Şarkıdaki “sosyalizm”, kendi suni gündemlerini öncelemekten çevresine kör olanların yerine başkasının derdiyle hemhal olabilenlerin sosyal dayanışmasını ve toplumculuğu ifade ediyor evvela belki de. Salt iktidara muhaliflikten ötürü “İslamcı” gördüğü her şeye duyarsız ve içlerinde, seçim yenilgileri sonucunda bile halkına küsüp ülkesinden ayrılmak isteyebilenlerin de bulunduğu kimselerin, ithal “Önce Hamas saldırdı, Filistinliler aşırılık ve terörizm yanlısı” söyleminden yerli -ama yersiz- “Geçmişte arkamızdan vurdular, topraklarını sattılar” safsatalarına dek sığındığı bahaneler, Filistinlilerin yurdu işgalciye bırakmayan ölümüne direnişçilikleri gerçeğine çarparak tuzla buz olurken, milyonlar bu şarkının sözleriyle onları desteklemeyi sürdürüyor:
och vi ska befria vårt land från imperialismen [5]
(ve biz kurtaracağız ülkemizi emperyalizmden) 

Avrupa Nere? Türkiye Nere?

vecteezy.com/vector-art/3087855-outline-simple-map-of-europe Turkey is NOT Europe! Sosyal medyada Avrupa haritası içerikli bir paylaşıma ezk...